Huylu huyundan vazgeçmezmiş .Eski bloğu kapatıp burayı açtığımda hadi bu sefer bir düzenin olsun be Hermione dedim ama sadece demişim.Kafaya esti mi yazıyorum,üşengeçliğim minimum seviyede olduğu zamanlar ya da biri nerelerdesin diyince ehhh yeter ama yaz bir yazı diyip başlıyorum.Sözün kısası tembellik zor iş!

İstanbul da yaşıyorsanız elbette trafik sizin için bir hayat tarzı haline gelmiştir ama bu hafta sanki trafik 2 katına çıktı.Okulun girişinde bile trafik var,yürüyerek 10 dk gidilir ama işte o yokuş yok mu? Mecbur ringe biniyoruz ama ring bile o yolu 40 dk da gidiyorsa napalım biz ölelim mi? Ayrıca trafikten kaçmak için taksiye binip yolu uzatıp başka yoldan gidiyorsun ama yine trafik,olan senin paracıklarına oluyor.

Evet bugün bir çocuk önümde diz çöktü.Aaa evlenme teklifi mi diyorsunuz.Yok yok,benden uzak düşmanıma yakın olsun.Bu yaşta ne evliliği.Peki ne o zaman??? Valla ben de anlamadım.Sınıf arkadaşın(kendisini çok da severim ya !?) sınıfa gelip ben aşık oldum diye bağırıp daha sonra önünüze diz çöküp şarkı söylese siz ne derdiniz?Şimdi bu çocuk benim yakın arkadaşım olsaydı dalga geçmek için böyle yapıyor derdim ama öyle biri değil.Eee bir de haz etmediginiz biri olunca doğal olarak sinirler geriliyor ama yine de heheheh deliii diyip gülüp geçiyoruz çünküüü siz olayı büyütürseniz karşı taraf daha da büyütür.Sever o öyle şeyleri.